Espritüel Konuşmalar II: Hukukun Esprisi
14 Mart’ta “Demokrasinin Esprisi” başlığıyla, üç yazıdan oluşacak bir serinin ilkini neşretmiştim. Dürüst olmak gerekirse “Demokrasinin Esprisi”nden sonra tenkitçi yazıların
14 Mart’ta “Demokrasinin Esprisi” başlığıyla, üç yazıdan oluşacak bir serinin ilkini neşretmiştim. Dürüst olmak gerekirse “Demokrasinin Esprisi”nden sonra tenkitçi yazıların
Künye: Yaşama Felsefesi, Nermi Uygur, Kabalcı Yayınları, 1994, İstanbul. *** Sorusuz sorgusuz herkesin sevdiği bir felsefeyi benimseyen: ya düşünme tembeli,
Sular duruldu. Rüzgâr dindi. Yangın söndü. Avluda tek başına oturuyor. Önündeki masanın ve etrafındaki plastik sandalyelerin güneşten lekelenen yerlerine bakıyor.
biz birçok kez çağrıldık birçok kez düşsel bir boşlukta yaşamın ve ölümün bağlandığı bir noktadan acıya ve bir çiçeğin susuzluğuna
III: doretea 300 evli 700 bacalı evlerin olduğu kent a. gece uyumasını bilmeyenlerin zindanı dilinden perçinleşmiş bir yara kıvrılıyor dudaklarına
“terkedip gidiyor beni teker teker bütün güneşlerim bir daha hiç dönmeyecekler mi yaşamıma alnımdan fırlayan bir Kartal yarıp geçiyor göğü
yalancı ojeler sürdüm bir asma yaprağının doğumunu andıran ufacık tırnaklarına kızımın ellerini ağzına götürme sakın acı sütü olup incirin tırnaklarından
Hayatın dinamizmi içinde kavramlar birçok farklı anlam kalıbına girer. Bazen kabına sığmaz ve taşar bazen de girdiği kabın derinliğinde yok
II. isidora salyangoz kabuklarıyla kaplı helezonik merdivenli evlerin bulunduğu kent a. acıya diş geçirmiş bir topraktan geldim üzerimde külü yağmurun
edebifikir yazarlarından ferhat inan, anlaşılan bir seri yazıya başlamış. “espritüel konuşmalar 1: demokrasinin esprisi” başlıklı yazı, bu serinin ilk yazısı.
Esasen Türkiye’de değme demokrasileri kıskandıracak bir siyasi kültüre sahibiz. Bu kültür “katılma”dır. Yani seçmenler siyasete duyarlı, bir partiye üye olma,
kalbimin atışını kulaklarımda duyuyorum göz kapaklarımda mor bir dünya yüzü güneşi ellerimle kapıyorum bakışımı yakıyorum böylesi körlük kahrolsun diyor yağmacılar
“Yaşama serüveni içinde işlerinizin çok kötü gittiğine inandığınız bir zamanda, birçok şeyinizi kaybettiğiniz ve kurduğunuz yapıların yıkıldığı, başarılarınızın boşa çıktığı